29 Kasım 2012 Perşembe

Aşure...

Evet, Muharrem ayı yani nam-ı diğer aşure ayı geldi... Eşim ve ben aşureyi gerçekten çok seviyoruz. İki senedir aşure yapıyorum ve hatta bu sene fazla fazla yapıp babamla memleketim Ordu'ya bile gönderdim :)
Buyurun aşure tarifine...






Malzemeler:
  • Yarım kilo buğday
  • 1 su bardağı nohut
  • 1 su bardağı fasulye
  • 1 çay bardağı kuru üzüm
  • 6-7 adet kuru incir (biraz daha konabilir ama rengini karartır diye beni korkuttukları için ben az koydum)
  • 200 gr kadar kuru kayısı (gün kurusu ve kükürtlü dedikleri sarı olanı karıstırarak yaptım)
  • Bir çimdik tuz
  • 1 tatlı kaşığına yakın tarçın (Pişerken buğdayın içine konulacak)
  • Su
  • 7-8 adet karanfil
  • 1 kg şeker
  • İsteğe göre 1-2 çorba kaşığı gül suyu (ben koymadım)

Yapılışı:
Bir gece önceden buğdayı suya koydum. Ertesi gün akşam işten döndüğümde (yaklaşık 20 saat kadar suda kaldı buğday, ama 8-9 saat yeterli olacaktır) suyunu değiştirip üzerini dört parmak geçecek kadar su ile ateşe koydum. Ara ara karıştırarak pişirmeye başladım ve suyu azaldıkça da sıcak su ilave ettim. Yaklaşık olarak 1 saat 15 dakikada buğdaylar pişti. Ondan sonra, içine nohut ve fasulyeleri ilave edip 5-10 dakika kadar daha pişirmeye devam ettim.

Bu arada küp küp doğradığım kayısıları, incirleri ve kuru üzümleri bir kaç sefer yıkadım ve ayrı bir tencerede incir, kuru kayısı, kuru üzüm ve karanfilleri üzerini çok az geçecek kadar su ile bir taşım pişirdim ve onları da pişen buğdayın içine kattım (suyu ile birlikte). Bütün malzemeleri ilave edip, bir çimdik tuzu ve bir tatlı kaşığı kadar tarçını da (çubuk tarçın da olabilir ama ben toz olarak ilave ettim) buğdaya ilave ettikten sonra yavaş yavaş arada tadını kontrol ederek şekerini ilave ettim. Çok tatlı olana kadar ekledim (soğuyunca tadı biraz daha azalıyor çünkü). Toplamda tam 1 kg şeker eklemiş oldum. Ve karıştırarak pişirmeye devam ettim.

Aşurenin kıvamı bence tamamen sizin isteğinize kalmış. Eşim çok sulu sevmediği için ben biraz daha katı yaptım. Tadını devamlı kontrol ettiğim için şeker malzemelere iyice geçtiğinde altını kapatıp kaselere aldım. Süslemek için üzerine tarçın, ceviz, fındık, küp küp doğranmış kuru incir ve gün kurusu kayısı koyup servise hazır hale getirdim.

Not: Biz kuş üzümü sevmediğimiz için eklemedim ama siz ekleyebilirsiniz.

Afiyet olsun :)





21 Kasım 2012 Çarşamba

Hoşgeldin TOLUNAY :)


Bu kurabiyeleri ailemize yeni katılan yeğenim TOLUNAY için yaptım. Farklı illerde olduğumuz için hastane çıkışına yetişemedim, ama geçen hafta yıllık izine ayrılıp bebişi görmeye gittik eşimle birlikte :)   Giderken de sürpriz olarak bebek kurabiyeleri yapıp götürdüm tabi... Anne ve babasına, vatanına, milletine ve kendine hayırlı bir evlat olması dileğiyle, ailemize hoşgeldin TOLUNAY :)












6 Kasım 2012 Salı

Kakaolu sade kek (iki renkli)


Benim kekleri ne kadar çok sevdiğim malum... “Ne yapsam?” diye düşündüğümde aklıma gelen ilk şey hep kek yapmak olur. Hemen hemen her çeşidini severim, ama çocukken anneannemin yaptığı bol fındıklı kekin yeri bir başkadır. Eşim fındıklı kek sevmediği için bizim evde pek yapılmaz. Ama yakında memleketimizden gelen taze fındıklarla ben de güzel bir fındıklı kek yapacağım :)   Bu sefer paylaşacağım kek, kakaolu ve sade kek karışımı. Bu keki de geçenlerde kalorifer için gelecek ustaları saatlerce beklerken yaptım. Kekin o güzel kokusu öyle güzel yayıldı ki her yere alt kattaki komşu teyze bile camdan “Kokuttun her yeri, pişince isterim” dedi :)  Tabi pişince hemen kendisine taze taze bir tabak verildi. Altı üstü bir kek tarifi vereceğim, lafı fazla uzattım :)   Şimdi geçelim tarife...

Malzemeler:
  • 2 adet yumurta
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilin
  • 1-1,5 yemek kaşığı toz kakao
  • 3 su bardağı un

Yapılışı:

Yumurta ve şekeri çırpalım. Daha sonra sıvıyağı ilave edip, 1-2 dakika daha çırptıktan sonra yoğurdu da ekleyelim ve şeker iyice eriyene kadar çırpmaya devam edelim. Un, kabartma tozu ve vanilini birlikte eleyelim ve karışıma ilave edip iyice karıştıralım. Yağlayıp unladığımız kek kalıbımıza karışımın yarısını dökelim. Karıştırma kabında kalan karışıma da kakaoyu ekleyip çok az çırpalım ve kakaolu karışımı da diğer karışımın üzerine dökelim. Alttan üste doğru dairesel hareketlerle karışımı alacalı rengine kavuşturalım. Son olarak, önceden ısıtılmış fırında (keke batırdığımız kürdan temiz çıkana kadar) pişirelim.

Afiyet olsun...

1 Kasım 2012 Perşembe

3-2-1 poğaçası :)

Adı çok değişik değil mi?.. İlk duyduğumda çok şaşırmıştım ama meğer adı malzemelerinin miktarından geliyormuş. Bu tarif sayesinde çok kısa sürede harika kabaran mis gibi poğaçalarınız olabilir. Bazı haftasonları kahvaltı için poğaça yapmak istiyordum ama mayalanması zaman aldığı için yapamıyordum (sabırsız biri olduğum için bekleyemiyordum da diyebiliriz). Artık kahvaltı sofraları için çarçabuk yapabileceğim harika bir tarifim oldu :)   İnanın nasıl kabardığına hayret edeceksiniz (ben pişerlerken fırının önünden alamadım kendimi). Mutlaka deneyin pişman olmayacaksınız...

Malzemeler:
  • 3 paket kabartma tozu
  • 2 su bardağı yoğurt
  • 1 su bardağı sıvıyağ
  • Tuz
  • 4 su bardağı kadar un
  • 1 su bardağı kadar galeta unu

    İç malzemesi için;
  • Peynir, kaşar, zeytin, kıyma vs.

Yapılışı:

Yoğurt, kabartma tozu, tuz ve sıvıyağı birlikte karıştıralım. Unu da azar azar ilave edip yoğurmaya başlayalım. Kulak memesi kıvamında ama hafif ele yapışan bir hamur olacak. Hamurdan mandalina büyüklüğünde bezeler alıp avuç içimizde açalım ve iç malzemeden koyup kapatalım. Hamuru tekrar yuvarlayıp galeta ununa bulayalım ve yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye dizelim. Tüm hamurumuz bittikten sonra tepsimizi önceden ısıttığımız fırında hamurların üstü kızarana kadar pişirelim.

Not: Poğaçalar fırından yeni çıktığında çok daha güzel ve pofuduk oluyor. Bir gün sonra ilk yapıldığındaki gibi olmuyor, ama ısıtıp yerseniz ilk günkü tadı bulabilirsiniz.

Afiyet olsun :)